Hermeus, dünyanın en hızlı uçağı olma amacı doğrultusunda Lockheed SR-71 Blackbird’ün rekorunu geçmeyi hedefleyen Quarterhorse Mk 0 adlı ilk tam entegre prototipini tanıttı!
Ünlü Lockheed SR-71 Blackbird casus uçağının dünya hız rekorunu geçmek isteyen havacılık ve uzay teknolojileri şirketi Hermeus, Quarterhorse Mark 0 adını verdiği ilk tam entegre prototip aracının yer testlerini tamamladığını duyurdu.
1976 yılında, en hızlı hava soluyan insanlı uçak dünya rekoru, uzay gemisine benzeyen bir casus uçak tarafından kırılmıştı. Lockheed’in SR-71 Blackbird’ü 1964’te hizmete girdiğinde tamamen bir teknoloji harikasıydı. Günümüzde bile bu uçağın hayranlarını dünyanın her tarafında bulmak mümkün.
Quarterhorse ile Heremeus sadece 48 yıllık Mach 3.3’lük rekoru egale etmeyi değil, onu geçmeyi de hedeflemektedir. Fakat bunun için 1960’ların teknolojisini yeniden inşa etmekten daha fazlası gerekecek.
Lockheed SR-71 Blackbird, 1964 yılında hizmete girdiğinde dünya rekorunu kırmış ve uzun seneler boyunca en hızlı hava soluyan insanlı uçak olarak şöhret kazanmıştı. Hermeus’un Quarterhorse Mk 0’u, ABD Hava Kuvvetleri’nin Arnold Mühendislik Geliştirme Kompleksi’nde gerçekleştirilen taksi testleri için tasarlandı.
Bu testler, uzaktan kumanda sistemlerini, taksi kabiliyetini, yer kullanımını, radyo frekansı gecikmesini ve radyo bağlantısı kesildiğinde aracın kendi kendini idare etme kabiliyetini değerlendirmeyi amaçlıyordu.
GE J85 tabanlı Chimera I ile çalışan Quarterhorse’un (sağda) uçuş testleri ve onu takip edecek Darkhorse için daha büyük P&W F100-129’un (solda) yer testlerinin bu yıl yapılması planlanıyor
Şirket, Quarterhorse Mk 0’un başarılı bir şekilde test edildiğini duyurdu ve bir sonraki adımda, üç farklı prototip üzerinde çalışmaya devam ederek uzaktan kalkış ve iniş sistemlerini geliştirmeye, ses bariyerini aşmaya ve son olarak da Mach 3.3’ü geçmeye odaklanacaklarını belirtti. Her bir prototip, mühendislerin daha spesifik hedeflere odaklanmasını sağlayarak genel gelişimi hızlandırmayı amaçlıyor.
Hermeus’un Quarterhorse uçakları, Atalanta merkezli şirketin geliştirdiği devrimsel Chimera hibrit motorunu kullanmayı planlıyor. Bu motor, geleneksel turbojet motoru ile hipersonik ramjet motorunu birleştirerek Mach 4 hızına ulaşmayı hedefliyor. Şirket, bu motorun kullanımıyla birlikte dünyanın en hızlı uçağı olma iddiasını sürdürmektedir.